1. Haberler
  2. Sağlık
  3. “Hepatit hastaları beslenmede karaciğerlerini zorlamamalı”

“Hepatit hastaları beslenmede karaciğerlerini zorlamamalı”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hepatit hastalığından nasıl korunmamız gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Medical Park Gebze Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Yüksel Aksoy, “Hepatit hastalığında A ve B virüslerinin aşısı vardır. Siz de hastalığı geçirip geçirmediğinizi öğrendikten sonra korunmak için aşı yaptırabilirsiniz. Her şeyden önce kendi sağlığımızın önemli olduğunu unutmayın.  Hastalar karaciğerlerini zorlamayan hafif yemekler tercih etmeli,  protein ve yağ alımını azaltılmalıdır” dedi.

 

Medical Park Gebze Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Yüksel Aksoy, hepatit hastalığı konusunda açıklamalarda bulundu.

Hepatit hastalığının tanımını yapan Uzm. Dr. Aksoy, “Karaciğerin iltihabı olarak tarif edilebilecek hepatitin virüsler başta olmak üzere çok sayıda nedeni vardır. Farklı hepatit virüs tiplerinin (A, B, C, D ve E) neden olduğu viral hepatitler; milyonlarca insanı farkında olmadan etkileyebilecek gerçek anlamda küresel bir salgın oluşturmakta, önde gelen ölüm nedenlerinden biri olarak yılda 1.3 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır” açıklamasında bulundu.

HALSİZLİK VE YORGUNLUK GÖRÜLEBİLİR

Hepatit hastalığındaki belirtilerden bahseden Uzm. Dr. Aksoy, “Halsizlik, yorgunluk, gözaklarında sararma, idrar renginde koyulaşma en sık görülen belirtiler olup bazen bulantı ve kusma bunlara eşlik eder” şeklinde konuştu.

GENÇ NÜFUS RİSK ALTINDA

Hangi bireylerin risk altında olduğuna değinen Uzm. Dr. Aksoy, “Hepatit A, su ve besinlerle, özellikle kötü hijyenik koşullarda kolaylıkla bulaşabilen ve salgınlara yol açabilen bir hastalıktır. Özellikle genç nüfusumuzun Hepatit A açısından risk taşıdığı ve Hepatit A aşısını yaptırmadığı bilinmektedir. Hepatit A kronikleşmez ve aşı ile korunması mümkün olan bir hastalıktır. Hepatit B (HBV) ve Hepatit C virüsleri (HCV) uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrı bir öneme sahiptir. Ülkemizde nüfusun yaklaşık yüzde 4-5’i kronik Hepatit B, yüzde 0.5’i kronik Hepatit C’dir. Hepatit B; enfekte kan ve kan ürünleri, cinsel ilişki ve enfekte anneden yenidoğan bebeğe bulaşma şeklinde kişiden kişiye yayılır. Hepatit C de benzer yollarla bulaşmakla birlikte esas olarak enfekte kan ve kan ürünleri ile doğrudan temas yoluyla yayılır. 

GEBELERDE DÜŞÜK RİSKİNİ NEDEN OLABİLİR

Hepatit D virüsünün (HDV), HBV enfeksiyonu olan kişilerde hastalığa yol açtığını belirten Uzm. Dr. Aksoy, şu bilgileri paylaştı:

“Hepatit D, Hepatit B’nin yokluğunda enfeksiyon yapamaz. Hepatit E virüsü (HEV) ise dışkı ile temas yolu ile bulaşır, vahşi ve evcil hayvanlarda bulunur ve akut enfeksiyona yol açar. Erişkinlerde daha sık görülür. Gebelikte geçirildiğinde daha ciddi seyreder. Özellikle gebelerde son 3 aylık dönemde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabilir. Hepatit E virüsünün spesifik bir tedavisi ve aşısı yoktur.”

Hepatit hastalığının, kan tahlili ile tespit edilebileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Aksoy, alt seviyesinde yükselmenin en önemli belirteç olduğunu söyledi.

AŞI YAPTIRMAK OLDUKÇA ÖNEMLİ

Hepatit hastalığından nasıl korunmamız gerektiğini hatırlatan Uzm. Dr. Aksoy, “Hepatit hastalığında A ve B virüslerinin aşısı vardır. Siz de kan testi yaptırarak hastalığı geçirip geçirmediğinizi öğrenip aşı yaptırabilirsiniz. Her şeyden önce kendi sağlığımızın önemli olduğunu unutmayalım.   Hasta kişiler karaciğerlerini zorlamayan hafif yemekler tercih etmeli, protein ve yağ alımını azaltmalıdır” dedi.

TEDAVİ YOLLARI

Tedavi sürecine değinen Uzm. Dr. Aksoy, “Eskiye göre tedavi yöntemlerindeki yeni gelişmeler sayesinde Hepatit C virüsü tamamen tedavi edilebilir hastalık durumuna gelmiştir. Hepatit B’nin zararlı etkilerini ortadan kaldıracak gelişmiş antiviral tedaviler mevcuttur. Hepatit D için ilaç geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Hepatit A ve E’de ise henüz antiviral tedavi yoktur. Bu iki hastalık kronikleşmediğinden hastalık aşamasında destek tedavileri uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir